DOĞUM GÜNÜM
Bundan 44 yıl önce gece 01:00 civarı Neckarsulm/Almanya'da dünyaya gözlerini bu kadar güzel ve sevgi dolu bir ailede açmışım. İyi de yapmışım :) (Sanki herkes istediği ailede doğuyor da :)))
Neyse, şanslıyım ama. Bunu diyorum. Başka da bir şey demiyorum.
O günün şartlarında çalışan bir annenin 4. çocuğu olmak zor olmuş biraz. Ama ben çok da hissetmedim. Çünkü aramızda 15 yaş fark olan ablam, annem kadar sevgi ve ihtimam gösterdi bana. Sanki iki annem var gibiydi. İlk zamanlar ayırdedemiyordum sevgilerini. Sonra ablam evlenip kendi çocukları olunca ben de kendi annemin farkını anlayabildim. Tuhaf gelebilir size. Ama benim gerçeğim buydu. Ben de bu durumdan çok mutluydum. Hepsinin son derece yüce sevgi ve ilgileriyle büyüdüm. Diğer bazı ailelerde olan kardeş kıskançlıklarını hiç yaşamadım. Bana hep güvendiler, hep desteklediler. Ailemde sevgi, güven, dürüstlük, sadakat, şeffaflık ve adalet hakimdi. Tüm bu kavramların içini dolu dolu, yaşayarak öğrendim hayatı. Ama dışarıdaki hayat hiç bu kadar saf ve temiz değilmiş. Herkes gibi ben de yaşayarak deneyimledim. Kimi acı, kimi tatlı, kimi zaman şaşkınlıkla yada hayal kırıklığıyla. Ama temelimde var olan sevgiden aldığım güç sarsılsam da yıkılmamamı sağladı.
Bu güzel tablodan babamızı kaybettik. Yola onsuz devam ediyoruz. Çok zor onsuz yol almak. Ama hayat işte, istesen de istemesen de için kanaya kanaya, burnunun direği sızlaya sızlaya, kanadı kırık uçmaya devam ediyorsunuz.
Onlara sahip olduğum için şükrediyorum.
Biraz nostalji;
Şimdi onlardan öğrendiğim tüm doğruları, bana yaşattıkları güzellikleri kendi çocuklarıma yaşatabilmenin çabası içerisindeyim. Dileğim, tüm çocukların bu kadar şanslı olabilmesi :))
Sevgiyle ve dostlukla kalın...
O günün şartlarında çalışan bir annenin 4. çocuğu olmak zor olmuş biraz. Ama ben çok da hissetmedim. Çünkü aramızda 15 yaş fark olan ablam, annem kadar sevgi ve ihtimam gösterdi bana. Sanki iki annem var gibiydi. İlk zamanlar ayırdedemiyordum sevgilerini. Sonra ablam evlenip kendi çocukları olunca ben de kendi annemin farkını anlayabildim. Tuhaf gelebilir size. Ama benim gerçeğim buydu. Ben de bu durumdan çok mutluydum. Hepsinin son derece yüce sevgi ve ilgileriyle büyüdüm. Diğer bazı ailelerde olan kardeş kıskançlıklarını hiç yaşamadım. Bana hep güvendiler, hep desteklediler. Ailemde sevgi, güven, dürüstlük, sadakat, şeffaflık ve adalet hakimdi. Tüm bu kavramların içini dolu dolu, yaşayarak öğrendim hayatı. Ama dışarıdaki hayat hiç bu kadar saf ve temiz değilmiş. Herkes gibi ben de yaşayarak deneyimledim. Kimi acı, kimi tatlı, kimi zaman şaşkınlıkla yada hayal kırıklığıyla. Ama temelimde var olan sevgiden aldığım güç sarsılsam da yıkılmamamı sağladı.
Bu güzel tablodan babamızı kaybettik. Yola onsuz devam ediyoruz. Çok zor onsuz yol almak. Ama hayat işte, istesen de istemesen de için kanaya kanaya, burnunun direği sızlaya sızlaya, kanadı kırık uçmaya devam ediyorsunuz.
Onlara sahip olduğum için şükrediyorum.
Biraz nostalji;
Şimdi onlardan öğrendiğim tüm doğruları, bana yaşattıkları güzellikleri kendi çocuklarıma yaşatabilmenin çabası içerisindeyim. Dileğim, tüm çocukların bu kadar şanslı olabilmesi :))
Sevgiyle ve dostlukla kalın...